top of page

Hayattaki En Değerlimiz "Değerlerimiz"

Hayattaki En Değerlimiz "Değerlerimiz"

Gözlerini kapat, ve 3 derin nefes al sakince…

Bu yaşına kadar hayatının dönüm noktası olabilecek kadar seni derinden etkileyen, belki de yaşamının değişmesine neden olan kararlarını düşün tek tek…

Sonu olduğunu bildiğin halde herkesi karşına alarak yaşadığın ilişkin, belki bir boşanma kararı, belki bir çocuk sahip olma isteği, belki bir işten ayrılış, ya da farklı bir ile/ülkeye taşınma anı…

Hayatının bu anlarındaki kararlarını hangi değerlerin doğrultusunda aldın? Zorlandın mı peki? Hatta aşağıya tükürsem sakal, yukarıya tükürsem bıyık dediğin oldu mu?

Değerlerimiz bizim en hassas parçalarımız…Bizi biz yapan kıymetlilerimiz…Hayatımızın bir çok alanında seçimlerimizi, alacağımız kararlarımızı değerlerimize bağlı kalarak almaya çalışırız. Değerlerimize sadık kalamadığımız zamanlarda da bir çoğumuz bunalıma gireriz…

kaçmak istesek de bizi o kadar kendisine çeker. Ben buna kısaca içten çürümeye başlama diyorum…

Değerlerimiz herşey olabilir ve herkesin değerleri kendine özeldir. Kimsenin kimseyi sahip olduğu değer için yargılamaya hakkı yoktur. Aşk, para, güç, başarı, sağlık, mutluluk, irade, olgunluk, özgürlük, başarı, güvenlik, sevgi, huzur, keyif, din, dürüstlük…vs.

Yukarıda sayamadığım ama seni sen yaptığına inandığın bir çok şey senin değerin olabilir.

Değerlerimizden her vazgeçiş aslında bir can acısıdır. O bir köşeye çekilip ağladığımız, içimizdeki çocuğun mutsuz olup hayata küsmeye başlaması hep o değerlerimizden vazgeçiş anlarında olandır aslında. Zamanla içimiz her vazgeçişte o kadar çok çürümeye başlar ki, çalıştığımız yeri, yaşadığımız hayatı, ve zamanla kendimizi sevmemeye başlarız…En başta kendimiz olmak üzere, herkese herşeye küsmeye başlarız. Ve hep suçu karşıya atarız…”Yöneticim haksızlık yaptığı için terfi edemiyorum”, “babam kardeşimi daha çok sevdiği için ben şuan bu durumdayım”, “sevgilim/eşim bana dürüst olmadığı için ben şuan bunu yaşıyorum”…vs. diye devam eden anlamsız gerekçeler içine düşmüş buluruz kendimizi.

İşaret parmağımız havada hep başımıza gelen olaylar için suçlayacak birisi bulmaya çalışırız. Peki o sırada işaret parmağımızla hep karşımızdakini suçlarken işaret parmağı dışında kalan diğer parmaklarımızın kimi gösterdiğini hiç düşündün mü? Bak bakalım…Evet SENİ…

Peki bu durum buraya gelene kadar sen neyi farklı yapabilirdin hayatında? Değerlerine nasıl sahip çıkabilirdin? Başkasının senin değerlerini çiğnemesini engellemek için neyi farklılaştırabilirdin hayatında? Hiç kendine sordun mu?

Hayatımızda en yakınlarımız olan “Annemiz, Babamız” bile değerlerimizi çok kolay çiğneyebiliyor… İstediğimiz insanla evlenemiyor, istediğimiz ilde oturamıyor, istediğimiz okula gidemiyor, istediğimiz bölümde okuyamayabiliyoruz…

Değerlerimiz…Nasıl hücrenin çekirdeği hücrenin merkezini oluşturuyorsa, bizim de sahip olduğumuz 5 temel değerimiz bizim karakterimizin özünü oluşturuyor. Bu 5 temel değerimiz kişiden kişiye değişir, hepimiz farklı karakterlerdeyiz, farklı çevrelere sahibiz… Ama bu 5 temel değerimiz darbe aldığında hepimizin gösterdiği tepki hemen hemen aynı… Depresyon…

Peki nasıl bulacağız bu temel değerlerimizi?…Hayatında en çok zorlandığın anları düşünmeni istiyorum, en çok üzüldüğün an , en çok sinirlendiğin ve en çok canının yandığı anları…

Hepimizin hayatında sevgilileri oldu, hatta şu an evli bile olabiliriz. Ama bir insan vardı ki hayatına giren hala onu hatırladığında için acıyor, gözün doluyor. Sevmiyorsun ama hatırlamak canının acımasına yetiyor. Ne yaptı bu insan sana, neden canını acıtıyor onu düşünmek, hangi değerini umarısızca ezdi?

Annemiz, babamız canımız ciğerimizdir…Çok severiz. Ama annen/baban öyle bir laf etmiş ya da öyle bir davranışta bulunmuştur ki hala hatırladığında canın acıyordur. O an ne söyledi sana, ne yaptı? Hangi değerini görmezden geldi?

Yöneticilerimiz…Hepimizin hayatında birden fazla yönetici olmuştur. Yeri gelmiştir gülmüşüz yeri gelmiştir tartışmışızdır hepsiyle…Ama bir yöneticin vardır ki onunla hala çalışıyor veya geçmişte çalışmış olabilirsin…Düşündükçe tüylerin diken diken oluyordur. Içinde anlamsız bir öfke duyuyorsundur ona karşı… Ne yaptı bu kişi sana, hangi değerini ezdi?

Bir düşün lütfen…Ve duygularını yaz…Altında yatan değerlerini bul,keşfet…

Değerlerin bu küçük ayrınılarda gizlidir aslında…Saygı değerin ilk 5 içindeyse, yöneticinin herkes içinde sana bağırması canını acıtabilir, güven senin ilk 5’in içindeyse, sevgilinin/eşinin cüzdanından gizlice para alması seni üzer. Eşitlik senin için önemliyse babanın büyük arsayı kardeşine, küçük olanı senin üzerine yapması değerini zedeler…Ama şunu unutmamak gerekir ki biz bu insanlara sinir olurken, aslında ilk başta kendimize sinir oluruz…Bu değerlerimize sahip çıkmayı yeterli bir şekilde başaramadığımız için, onları savunamadığımız için, diğer insanların bu değerlerimizi görmeleri için açık davranmadığımız için, onların gelip bu değeri çiğnemesi kadar kaçınılmaz bir durum olmayacaktır…

Sahip olduğun o ana 5 değerini bul lütfen… Onlara sımsıkıya sarılın ve sahip çık…Değerlerin konusunda katı ol demiyorum ama eğer bir değerinden vazgeçeceksen de farkında olarak vazgeç ve karşılığında bir şey için vazgeç. “İstifa ediyorum, belki bir süre parasız kalacağım (para değerinden vazgeçiyorsundur) ama özgürlüğüm daha önemli (özgürlük değerine sahip çıkıyorsun). Sevmediğim bu yöneticiyle (agresif ve saygısız bir kişi olabilir) 2 yıl daha çalışmam gerekiyor çünkü ödemem gereken ev kredisi borcum (güvenlik değerine sahip çık) var. Bu yüzden bu adamla iyi geçinmeyi öğrenmem gerekiyor…” …vb. Gibi.

Nedensiz ve kolayca vazgeçilen değerler, seni içten içe çürütür…İnsanoğlu bencildir. Herkes değerleri çiğner, belki sen bile bir başkasının değerlerini çiğniyorsundur…

Bu nedenle başına gelen olaylar için sürekli çevrendeki insanları suçlamayı bugünden itibaren bırak. Değerlerinin ne olduğunu bul, bunları özümse ve sahip çık. Eğer bu değerlerinden birinden vazgeçeceksen veya bir başkası tarafından çiğnenmesine izin vereceksen de farkında ol. Ve ne uğruna olduğunu kendine sürekli hatırlat… Unutmaki hayattaki en değerlimiz “Değerlerimiz…”

son eklenenler
bottom of page